eEğer Gökyüzü bir kağıt,deniz bir şişe mürekkep olsaydı yinede sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.Seni O kadar çok seviyorum ki...

Ben ağlamam deyip her gece yatağa yattığın da aklına  o gelip gözünden iki damla yaş süzülüyorsa eğer utançla işte o zaman aşıksın demektir...

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,yalnız söylenen sözü duyabiliyorsan,Ne görebilirsin ne de görebilirsin...

Sana Bahçeden gül değil güneşten atom getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerinde yanar diye korkuyorum...

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek,gitmekten çok beklemek,dokunmaktan çok düşünmektir.Ve aşk öylerdirki nerde imkansız varsa onu seçer...

Karanlık aydınlıkta,yalan doğrudan kaçar,güneş yalnıca olsa etrafa ışık saçar.Üzülme doğruların kaderidir yanlızlık.Kargalar sürüyle Kartallar Yalnız Uçar..

Gençliğe güvenip erken Belki elveda bile diyemezsin giderken...

Gözlerim Gözlerinde,Ellerin ellerimde,aşkın içimde ve ruhum bedenimde olduğu sürece SENİ SEVMEYE devam edecem...

Allahım Beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki,sevdiğim mezarıma koyacak,tek bir güle bulamasın...

Bana Öyle Bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayım kokunu.Sevda essin başak saçlarında,Sesin Yüzümü Rüzgarla Bulsun...Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim,gelsin beni en koyu zulamda ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsın ölümüm olsun.

Kilometre uzaklıklara gizlenmiş  olsada dostluğumuz aynı gözküyüzünü paylaştığımız sürece dostuz...

Özgürlük düşlerde değil,kendi kendimize yükeselttiğimiz çitlerin ardındadır...

Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder,büyükleri yüceltir.Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp Ateşi yükselttiği gibi...